Tuesday, February 7, 2012

ACIBADEM MASLAK HASTANESİ

Doğum yazısında Acıbadem'i sonra yazacağım demiştim, işte yazıyorum. Doktorlardan ve hastanelerden, muayene olmaktan, doktora gitmekten nefret ederdim. Bunda 8-16 yaş arasında basit bir göz alerjisi için şehir şehir ve doktor doktor gezip bir ton ilaç yutmamın etkisi büyük kanımca. Hamile kaldığımda onca muayeneye nasıl gideceğimi ve doğumu nasıl yapacağımı kara kara düşünmeye başladım. Ankara'daki doktorumun rahat bir adam olması beni de rahatlattı bir parça. Ama yine de 32. haftada bile muayeneye giderken hala gerildiğimi ve kasıldığımı hatırlıyorum. Ultrasonda bebişi görüp dışarı çıkınca da müthiş bir rahatlama ve mutluluk. 33. haftada İstanbul'a geldiğimde Ankara'daki doktorumuzun tavsiyesiyle Acıbadem Maslak Hastanesi'ne Amerika'dan yeni dönen doktorumuzla yola devam etmeye karar verdik. İnsanlarla benzer geçmişler, eğitimler paylaşıp aynı dili konuşmak çok önemli gerçekten. Doktorumuzla hızla kaynaştık ve anlaştık. Doğum serüvenini yazmıştım zaten.

Şu İbrahim Tatlıses vukuatından hatırlarsınız Acıbadem Maslak Hastanesi'ni. Bu tür lüks oluşumlara oldum olası bir önyargım ve gıcıklığım var, çocukluktan kalma bir dürtü galiba, ya da çarşı sermayeye karşı güdüsü :) Kaliteyi ve güzellikleri kesinlikle çok seviyorum, sorun bunların herkesin erişimine açık olamaması, erişenlerin çoğunun da kendinden geçerek para budalası gibi davranması. Amma velakin istemeden gittiğim mekan beni şaşırttı. Hastaneden çok bir ev havası verilmiş binaya. Bölümler bir evin odaları gibi ayrılıyor birbirinden, dekorasyon da iyi bir oteli andırıyor. Her yer tertemiz, ve en önemlisi güzel kokuyor. Öyle hastane kokusu veya eyvah mikrop kapacağım korkusu yok. Doktor ve hemşire kadrosunun özenle seçildiğini söylemeye gerek yok. Daha çok para daha deneyimli ve kaliteli personel demek tabii. Hasta olarak da daha çok para ödemeyi göze alıyorsanız daha iyi hizmet alıyorsunuz tabii.

Biz doğum katında 1 gün ve gece geçirdik. Odalar olukça büyük, rahat. Banyolar da geniş ve şık. Odada bebek bakımı için gerekli her şeyi rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Yemekler de hiç fena değil. Gerçi Mahir refakatçi yatağına sığamadığı için rahat edemedi ama yemeklerden o da memnun kaldı :) Son gün bize özel bir yemek hazırlandı, masa, örtülü sandalyaler vs. ile hoş bir servis yapıldı. Sabah üzüm hoşafı da getirerek gönlümü çaldılar :) Asıl gönlümü çalan da minnoşumuza giydirdikleri yeşil kuzulu tulum takım oldu :) Bir de Ali Ağaoğlu'nu -zerre kadar sevmememe rağmen- takdir ettim pazarlama stratejisi açısından. Çıkışta bize Ağaoğlu'ndan bir paket verdiler. İçinde bebek kıyafetleri, kaneviçe işlemeli örtü ve üzerinde çeyrek altın olan bir mini yastık vardı. Adam nereye yatırım yapacağını ve müşterinin nereden gelebileceğini biliyor.

Hizmet, kalite, anlayış oldukça güzel netice itibariyle. Benim gibi sağlık korkağı bir insanı bile rahat ettirebildiler, hatta baya da mutlu bir şekilde taburcu ettiler. Doktor ve hastane korkusu kalmadı artık. En kötü yanı tabii ki fiyatı :)) Benim iş yerim sayesinde yaptırdığım Acıbadem sağlık sigortamız olmasına rağmen hatırı sayılır bir rakam ödedik. Yine de sonuna kadar değdi diye düşünüyorum. Hastane ile ilgili en sevmediğim nokta otoparkı. Her gittiğimizde en az 5 TL ile çıkaibliyoruz. Sağlık hizmetine o kadar para yükledikten sonra otoparktan para tırtıklamak bana ucuzcu bir mantık gibi geliyor. Acıbadem reklamı gibi oldu ama, ben sadece doğumla ilgili yönlerini biliyor olsam da kesinlikle tavsiye ederim herkese.

- ilhamavcisi'nin notu: 9/10.

1 comment:

  1. Acıbadem gerçekten kaliteli bir hastane, herkesin malumu...

    ReplyDelete