- Karakterlerin hepsi 34-45 yaşları arasında, bu yaşlarda artık evli barklı ve çocuklu olmalarını beklerken, kızlarımız 20'li yaşlarının başlarında gibi hareket ediyorlar.
- İşte dizi tam da bu önyargıdan hareketle, kadınlar evlilik ve çocuk yapmak zorunda mı, bunu gerçekten istiyorlar mı, yoksa bu bir toplumsal koşullama mı, gerçek aşk nedir ve hayatta kaç kez aşık olunur gibi sorulara cevap arayan birbirinden farklı dört kadının hayatına uzanıyor.
- Türkiye gerçeklerinden bir parça uzak olan bu hayatlar güldürürken bir yandan da düşündürüyor -olduğu kadar, fazla değil :)- ve el yakan markaların gözümüze ve kulaklarımıza sokulduğu bir şova dönüşüyor.
- NewYork Manhattan'i dünyanın merkezi olarak gören kızlarımız Brooklyn'e gitmeye bile korkuyor, hiçbiri yurtdışına çıkmamış. Gerçi Carrie en son sezonun son bölümlerini hep gitmek istediği Paris'te geçiriyor ama orayı da kabus gibi bulduğunu gizlemiyor. Ve NewYork gibisi yok diyerek evine dönüyor.
- Kızlarımız hızlı hayatlar yaşar ve onun tüyü, bunun kılı şeklinde beğenmedikleri adamları hayatlarından Muson yağmuru hızıyla atarken, bir yandan da gerçek aşk nerde diye bunalım yaşıyorlar. Son sezon hepsinin durulması ve karakterlerinin değişimi ile geçiyor.
- Her popüler kültür dizisinde olduğu gibi gay arkadaşlar burada da yer alıyor. Bu "gay" arkadaşlarla tipik bir şekilde alışverişe gidiliyor, dertleşiliyor, diğer kız arkadaşların yanına bir nevi çeşni oluyorlar.
- Carrie'nin durup durup erkek arkadaşlarına ve zaman zaman kızlara karşı geçirdiği sinir krizlerinin sinirimi bozduğunu belirtmeliyim. Bir de o nasıl bir yürüyüş ve kırıtmadır anlayamadım, birkaç sene daha öyle yürürse beli çıkabilir. Gerçi Sarah Jessica Parker'ın 1980'lerde kaldığını düşünüyorum hala, her açıdan.
- 800 Dolarlık ayakkabılar, Gucci'ler, Manolo'lar, Prada ve Vouge'lar, sergi açılışları, sosyetik davetler, sigara dumanı, bol bol içilen Cosmopolitan'lar, bir çok ilk randevu, dedikodu ve olaydan sonra, Carrie Mr.Big'e kavuşuyor. Biz de en son sahnede Mr.Big'in asıl adının John olduğunu öğreniyoruz. Onca gizemden ve süslemeden sonra Mr. Big'in adı, İngilizce'de en çok rastlanan adlardan biri, "John". Acaba aşkın o kadar da zor olmadığına dair bir mesaj mı bu?
- Miranda (Cyntia Nixon) aslında sarışınmış ama kızıl bir karakteri canlandırdığı için saçlarını boyamış dizi boyunca. Ayrıca, dört oyuncunun arasında rolü sayesinde Emmy alan tek oyuncu da o.
- Sarah Jessica Parker hariç bütün oyuncular oldukça sık çıplak görünüyorlar. Aslında bu çıplaklığın da çok gerekli olduğunu düşünmüyorum, sadece izleyici çekmek ve gündem yaratmak için yapılmış bir şey bence. Sarah Jessica'nın maksimum iç çamaşırıyla görünmesinin sebebi de sözleşmesine eklettiği bir maddeden kaynaklanıyor. Ne de olsa dizinin yapımcıları arasındaymış zaten, böyle bir madde ekletmesi çok zor olmamıştır.
- Baştan da söylediğim gibi tamamen popüler öğeler kullanılarak yapılan bir dizi için NewYork'a turlar düzenlenmiş olması ve çekim yapılan sokakların gezdirilmesine çok şaşırmamak gerek. Tamamen Amerikan abartısı diyorum, ama hepimizin bundan da hoşlandığı oluyor ara sıra :) İtiraf edeyim, jenerikte görünen Park Street'te gezerken içimde zevzek bir "ünlü bir sokaktayım, hehe" duygusu geçmedi değil :) Sadece bunları abartılı bir şekilde görmek, ve dizilerin ve filmlerin insanları maddi-manevi sınırsız tüketime itmesini izlemek sıkıcı olabiliyor bazen.
- 5. sezonda diğer sezonlardan farklı olarak neden 8 bölüm var diye düşünenleriniz varsa, Sarah Jessica hamileymiş.
- Sinir bozucu şeylerden biri daha, hepsi sürüyle erkekle birlikte olurken, Carrie bunları yazarak para kazanıyor ama Miranda ve Samantha çok çalışıyorlar. Carrie'nin sürekli "düşünmeden edemedim", "çok merak ettim" gibi soruları da Ayşe Arman'ı anımsattı bana. Gereksiz yazılar, gereksiz yazarlar...
- Sonuç olarak eğlenceli, ama ne kadar gerekli bilemiyorum. Aşktan bu kadar çok bahseden ve tonlarca ilişki yaşayan kadınlar ve erkekler bana inandırıcı gelmiyor. Kadın veya erkek, aşk ve seks arasındaki dengeyi bilmek gerek... Ben hala romantizme, birbirine değer ve emek verenlere, zorlukları birlikte göğüsleyen ve kaçmayanların aşklarına inananlardanım.
- ilhamavcisi'nin notu 5/10
No comments:
Post a Comment