- Filmde, altı erkek ve bir kız çocuğu olan Galli bir ailenin en küçük oğlu Huw Morgan'ın gözünden, Galler'deki cennetimsi bir vadinin ekonomik çöküş ve sanayileşme ile nasıl bozulduğunu, insanların hayatlarındaki büyük değişimleri ve toplumsal akışı oldukça duygusal bir şekilde görüyoruz.
- Bahsi geçen vadide küçük bir kömür madeni kasabası yer alıyor. Morgan'lar sevgiyle kuşanmış, azla yetinebilen mutlu bir aile. Onlar ve kasabadaki diğer insanlar için iyi giden her şey, fabrikada ve kömür madeninde işlerin azalması ve ucuz işgücünün artmasıyla bozuluyor. Ekonomideki dalgalanmalar besin piramidinin altındaki insanlar için bir kez daha günlük yaşama acımasız ve suni bir şekilde yansıyor. Belki de, film sırf ekonomik nedenlerle büyük aile kavramının parçalanışının ve çekirdek aile sisteminin hayatımıza girmesinin sembolik bir tarihçesini anlatıyor denilebilir.
- Arka planda ekonomik buhran ve evin tek
- Sonuçta abiler ve abla evden ayrılıyor, tüm kasaba fakirlik ve iş sorunlarıyla yüzleşiyor. Kasabanın neşesinin ve düzeninin yerini sessizlik ve endişe alıyor. Aileler yavaş yavaş dağılıyor, ayrılığın zorluğu oldukça duygusal sahnelerle veriliyor. Önceden kalabalık ve coşkuyla yenen yemeklerde anne ve baba gittikçe yalnızlaşıyorlar. Aynı zamanda da, karlı evliliklerin ön plana çıkıp aşkın biçim değiştirmesi ve unutulması, evliliğin kadınlar için yüzyıllardır oynadığı kariyer rolünü de eleştirel bir şekilde görüyoruz.
- Biraz da, netten filmle ilgili topladığım haberleri yazmak istiyorum. Filmin aslında İngiltere Galler'de çekilmesi planlanıyormuş ama o tarihte Naziler İngiltere'yi yoğun hava saldırısında tuttukları için yapımcılar bu fikirden vazgeçmişler. Huw Morgan'ı canlandıran Roddy McDowell savaş nedeniyle Amerika'ya gelen çocuklar arasından iki hafta içinde seçilmiş.
- Cumhuriyetçi oldukları alenen bilinen yapımcı Zenick ve Fox Firması, içinde yoksulluk ve sendika gibi kavramlar olduğu için filmi yapmayı önce reddetmişler. O dönemlerde tam tersi bir ekonomik rahatlama yaşayan Amerika için gerçekten de ilginç bir seçim olduğunu söyleyebilirim. Daha sonra yapımcı Zenick, kamuya aslında sendikalara karşı olduğunu, ama açık görüşlü bir insan olduğu için filmi destekleyeceğini söylemiş.
- Filmde duyacağınız sarkılar Galler'e ait orijinal eski şarkılar. İngilizce izlemekte yarar var,
- Ailenin bir ülke içim metafor olarak kullanılışını, ekonomik çalkalanmaların halkların kültürlerine etkisini küçük bir örnek grupta izlemek isterseniz, çok iyi bir örnek olduğunu söyleyebilirim "Vadim O Kadar Yeşildi ki"nin. Duygusal bir insansanız eğer, izlerken gözlerinizden birkaç damla yaş da süzülebilir.
- ilhamavcisi'nin notu 7/10
No comments:
Post a Comment