- Aslında tipik bir Kemalettin Tuğcu romanı tadında acılarla geçen hayatları anlatıyor olsa da film, değişik bir kültürün kenar mahallelerini, Hintli bir yazarın kaleminden ve İngiliz bir yönetmenin gözünden izlemek oldukça zevkli.
- Film aslında Hindistan Dış İşleri bürokratı olan ve üç yılını Türkiye'de geçirmiş olan Vikas Swarup'un aynı adlı romanından uyarlanmış. Hintliler özellikle de kitabın adı ve Hindistan'ın sefaletini göstermesi nedeniyle Swarup'a tepki göstermişler ama dünya "Slumdog Millionaire"nin hikayesine bayıldı.
-Açılşı bizde de uzun yıllar devam etmiş olan "Kim 500 Milyar İster?" yarışması ile başlıyor.
Jamal Malik adında 18 yaşındaki bir çaycı soruları ardı ardına bilerek başarıyla yarışmaya devam ediyor. Program sunucusu çaycı olduğu için Jamal'ı tüm program boyunca aşağılıyor. Bizdeki programda da süre bittiğinde duyduğumuz iğrenç boru sesiyle o gün program bitiyor ve Jamal program sunucusu hile yaptığını zannedip kendisini polise ihbar ettiği için karakola gitmek zorunda kalıyor.
- Karakolda önce güzel bir dayak yiyor, biraz daha işkence gördükten sonra bir komiser onu sorguya alıyor. Jamal her ne kadar soruların hepsini gerçekten bildiğini, hile yapmadığını anlatsa da, polisler ona inanmıyorlar. En sonunda her soruyu nasıl bildiğini hikayelerini anlatarak açıklamaya başlıyor. Böylece biz de Jamal'ın çocukluğuna geri dönüyoruz.
- Jamal, kardeşi Salim ve annesi, Mumbai'nin varoşlarında yaşayan Müslüman Hintler. Bir gün Müslümanlara düşman olan Hinduların saldırısına uğruyorlar ve anneleri saldırıda ölüyor. Annelerini ve evlerini aynı günde kaybeden iki kardeş sokakta yaşamaya başlıyorlar. Aynı saldırıda anne ve babasını kaybeden Latika yağmurlu bir gecede onlara rastlıyor ve o günden sonra üçü Üç Silahşörler oluyorlar.
- Takip eden yıllarda yaşamlarını sürdürmek için hırsızlık yapıyorlar, türlü işlere giriyorlar. Salim serseriliğe doğru emin adımlarla ilerlerken Jamal dürüst kalmaya çalışıyor. Latika'yı unutmayan Jamal onu aramak için geri dönmeye karar verince Salim de onunla birlikte gidiyor. Latika'nın hala dilenci şefleri ile birlikte olduğunu ve dansöz olarak çalıştığını öğreniyorlar. Onu kaçırmaya gittiklerinde dilenci şefi adamlarıyla birlikte geliyor. Salim şefi öldürünce yine kaçıyorlar. Salim'den aynı gece bir darbe daha yiyorlar. Salim geceyi Latika'yla geçirebilmek için Jamal'ı silah zoruyla odalarından atıyor. Jamal'ın başına bir şey gelmesini istemeyen Latika da razı olmak zorunda kalıyor.
- Jamal her ikisini de terk ederek hayatına devam etmeye çalışıyor. Çaycılık işini buluyor, kendisini geliştirmeye çalışıyor. Tesadüfen tekrar Salim ve Latika'yı zengin bir mafyanın adamı ve kapatması olarak buluyor. Latika'yla kaçmaya karar veriyorlar. Salim başta izin vermiyor, ancak sonra insafa gelerek Latika'nın gitmesine izin veriyor. Mafya babasını öldürüyor ve kendisi de öldürülüyor.
- Sonunda komiser Jamal'a inanıyor, Latika'yla kavuşuyorlar ve aynı zamanda da zengin oluyorlar. Film tam anlamıyla bir yol hikayesi. Birbirinden farklı üç karakterin kesişen yolları, yapılan seçimlerin hayatları nasıl yönlendirdiği kadersel bir yaklaşımla veriliyor. Filme göre Jamal'ın içinde bulunduğu şartlarda doğmuş olması, yaşadıkları, yarışmaya katılması ve bir şekilde bildiği soruların önüne gelmesi bir kader olarak değerlendirilebilir. Ayrıca Jamal'ın içinde iyi duygularla doğmuş olması, Salim'in hırsları ve güç tutkusu ve Latika'nın kabulleniciliği de kadere ve kişiliğin doğuştan belirlenmiş olduğuna işaret olabilir.
- Çok okuyan mı bilir, çok yaşayan mı sorusuna bu kez çok yaşayan diye cevap veren film, toplumların sınıfçı yaklaşımlarına eleştisini çok anlamlı şekillerde yapıyor. Hayatta çalışma ve azimle her şey mümkündür diyenlere de, doğduğun şartları aşmanın zorluğunu gösteriyor. Çünkü ne de olsa, böyle bir yarışmaya katılarak sadece yaşadıklarıyla tüm soruları bilmek çok küçük bir ihtimal, herkes için mümkün değil, değil mi?
- ilhamavcisi'nin notu 8/10.
No comments:
Post a Comment