Tuesday, February 7, 2012

SABA TÜMER

Gece programı yaptığı vakitlerde dikkatimi çekmişti kendisi, zaten o dönemde pek bir popüler olmuş ve gece ayakta olanların izlediği bir programla gelmişti ekranlara. Birkaç programını izledikten sonra notunu vermiştim, şimdi sabah programı ile iyice fikrimi kesinleştirmiş bulunuyorum. Allah'ım o ne zorlama bir kahkaha! Ota b.ka ittire kaktıra gülmeye çalışmalar! Konukları hakkında hiçbir hazırlık yapmıyor, yapmadığını da saklama gibi bir çabası yok. Saygı adına, insanlık namıma, davet ettiğin kişinin son çalışmalarını, genel bilgilerini bir topla, hadi sen toplamıyorsun eminim asistanların vardır, onlardan özet iste. Bir de, o nasıl bir lakaytlık, vurdumduymazlık. Beni bile izlerken çileden çıkarıyor, ciddi ciddi konuşmaya giden insanların neler hissettiğini düşünemiyorum. Kaldı ki birkaçının sinir olduğuna da şahit oldum :) Adamlar ciddiyetle bir şey anlatmaya çalışırken bu "Ne zaman aşık oldun?", "Sevgilin var mı?", "Hadi dans et" türü laflarla cıvıyor da cıvıyor, sansasyon yaratmaya çalışıyor. Geyik ötesi bu durumda yine de seçtiği konuklar ses getirmeye yönelik. Uğur Dündar'ın gelmesini yadırgadım. Yaşar Nuri Öztürk programda çoğunlukla sinir krizi geçiriyor geyik katsayısının yüksekliğinden dolayı. Sağlam bir arkası olduğunu düşünüyorum Saba Tümer'in. Ya da bir kez televizyonda bir imaj yaratıp ünlü olunca yürü ya kulum misali bir gidişat olduğunu. Ya da ben ekranda uzun saatler oturması, kalkması, konuşması lakayt ve ilgisiz, umursamaz birini izlemeye tahammül edemiyorum. Ya da daha acısı, izleyici kitlesi de bilgi ve kültürden uzak, günübirlik ve hafif yaşamak isteyen, ağırlığı olan konulardan kaçan insanlarla dolu; kimbilir...

No comments:

Post a Comment