Mekan değiştirmeye alışkın olduğumdan olsa gerek, yabancılık hissetmiyorum henüz. Sadece Türkiye'nin merkezinin İstanbul'muş gibi davranılması her yerde sinir bozucu gelirdi bana, hala da öyle geliyor. Bu ülkenin pek çok güzel şehri, gelişmeyi bekleyen yerleri var. Ama her yerde, her strateji, dizi, reklam, haber vs.de varsa yoksa İstanbul. Gereksiz kalabalıkla çirkinleştirilen, arabeskleşen bir şehir. Bir de şehir planlaması kesinlikle sıfır. Üst üste apartmanlar veya ıssız sitelerle dolu, kalabalık ve kalabalık...Amma velakin şöyle bir sahile gidip de denize dalınca, evet Ankara'nın daha kuru ve kısır bir şehir olduğunu da kabul etmek zorunda kalıyorsunuz.
Yine de, Bahçelievler'de sabahın veya akşamın köründe yaptığım uzun yürüyüşler, Erzincan Mandıra'dan
Ankara-İstanbul çekişmesi bitmez. Ben de bu konuda kesin bir karara varabileceğimi sanmıyorum. Şu an Ankara biraz daha ağır basıyor, daha biz, daha Anadolu olduğu için, belki de çocukluktan kalan alışkanlıklarla. Daha reklamdan ve satıştan uzak, düz ve doğal geliyor bana, tıpkı Behzat Ç'de gözlemlemiş olabileceğiniz gibi :)
Dipnot (Aralık 2015): Bu yazıyı yazalı yaklaşık 4 yıl oldu, artık kesin bir fikrim var. İstanbul insanı yoran ve yaşlandıran bir şehir. Tüm iş olanakları buraya kaydırılınca ister istemez geleni çok her sektör ve kademeden. Amma velakin verdiği şey rekabetçi bir Almancı hayatından başka bir şey değil. Siteler yaşamıyor, insanlar sabah gidip akşam geliyorlar, yazları pencerede balkonda bir Allah'ın kulu bile yok. Çocuklar elinden telefon düşmeyen yabancı bakıcıların elinde büyüyor. Haftasonları nereye saldıracağını bilmeyen ailelerin ve diğer insanların tüketen kalabalığı her yerde. Bayramda tatilde, hatta pazar günleri şehre girmek ve çıkmak bir işkence. Lüks bir yerden çıkıp 5 dakika sonra camı açıp yol sormaya korkacağınız gecekondu mahallelerinde kaybolabiliyorsunuz. Sadece iş, tüketim ve hırs odaklı, çok yorucu bir şehir. Tezatları çok, sakin değil, çirkinliklerinin çokluğunda güzellikler kayboluyor. Öyle ayda bir gidip boğazı izlemekle de hiçbir dert unutulmuyor. Ankara bu durumda İstanbul'a beş basar diyorum. Tabii çılgın inşaat sektörü orayı da yutmazsa.
No comments:
Post a Comment