İşletme Fakülteleri'nde okutulmak üzere "Müşterinizi Nasıl Kaybedersiniz?" konulu bir vaka çalışması yazacak olsam, seçeceğim kurum kesinlikle Türksat ya da bilinen adıyla Uydunet olurdu. Ankara'dan gelirken doğal olarak telefon, televizyon, internet faturalarımızı kapatmak istedik. Genel anlamda pek sevdiğim bir kurum olmasa da, Türk Telekom sağolsun bu konuda çok kolaylık sağlıyor. Aboneliklerinizi başka bir şehre nakil edebiliyorsunuz, kısa bir işlem sonrasında halloluyor, yeni şehirde de birkaç gün içinde gelip bağlantıyı yapıyorlar. Türksat şehirlerarası nakil yapmıyormuş, aboneliği dondurduk onun yerine. Gittiğiniz şehirde ilgili merkeze başvurup nakil yapabilirsiniz dediler, tamam dedik.
Öncelikle, İstanbul'da neresi için nerde ilgili merkez olduğunu yazan bir kaynak yok internet sitelerinde. Çağrı merkezi Osmanbey'e yönlendirdi ama verdikleri adreste böyle bir merkez yoktu. Yakındaki bir PTT'nin çalışanlarının, çağrı merkezi çalışanlarından daha bilgili olması ve bana adresi vermesi vahimdi açıkçası. 23 Haziran'da Osmanbey'den kalkıp Şişli'ye gittim, merkezi buldum. Nakil işlemini yaptılar, 5-8 gün içinde arkadaşlar gelecek dediler. 5-8 gün sizce de çok uzun değil mi?
Tam olarak 30 Haziran'da akşam geldiler ancak. Teledünya'da kampanya olduğunu, istersek kurulum ve receiver ücretsiz abone olabileceğimizi belirttiler. HD falan muhabbetine tamam dedik biz de. 30 ay taahhütlü sözleşme imzaladık. Bağlantıyı yapmak için baya bir uğraştılar, çünkü gözlerinin önündeki kabloları ayırd edememişler, Laurel-Hardy gelse daha hızlı yapabilirdi diyebilirim.
3 Temmuz'da yayınımız gitti. Çağrı merkezini aradığımızda hala Kablo TV başvurusu olarak göründüğümüzü, Teledünya kaydımızın olmadığını öğrendik. Üstelik telefona cevap veren çalışana derdimizi anlatamadığımız için arıza kaydı olarak girdi ve 5-8!! gün içinde ilgilenileceğini söyledi. Üzerinden 10 gün geçip de kimse gelmeyince bir kez daha aradık. Cevap "Şu an sistemimiz çalışmıyor, Şişli'ye giderek halledebilirsiniz" oldu! Bu noktada çıldırmamak işten değil açıkçası.
Pes etmeyip ertesi gün tekrar aradım. Bu kez aklı başında bir çalışan çıkıp bize yakın bir birimin tekefonunu verdi. Onlar da gün içinde beni arayacaklarını söylediler, ama tabii ki aramadılar. Ertesi gün tekrar aradığımda Avrupa Merkez biriminin ilgileneceğini söyleyip onların numarasını verdiler. Onlar da aynı gün içinde arayacaklarını söyleyip aramadılar. Ertesi gün aradığımda da, kaydımızın bulunmadığını, Teledünya kampanyasının sona erdiğini, istersek kurulum ve receiver için ücret ödeyerek abone olabileceğimizi söylediler! İşin acısı, bizim kurulumumuz zaten yapılmış, sözleşmemiz var, hepsini gösterebiliyorum ama umurlarında değil! Üstelik hata bizim değil, eve gelen görevlilerin evrakları teslim etmemesinden kaynaklanıyor!!
Sonuç olarak pılıyı pırtıyı toplayıp Şişli'ye gittim tekrar. Umursamaz bir kadın çalışanlar sürüsü karşısında derdimi tekrar anlattım. Sanki her gün oluyormuşçasına fütursuz bir şekilde dinlediler. İyi o zaman receiver'ı verin dediler. Madem sözleşmeniz var, madem bizim çalışanımız hata yapmış, düzeltelim bile demediler! Tüm başvuru ve sözleşmelerimizi iptal ettim, ve lanet ederek çıktım.
Bu kadar umursamaz, profesyonellikten uzak, eziyet etmeye yönelik ve anlayışsız bir hizmet sunmalarına, daha doğrusu hizmet sunamamalarına inanamıyorum hala. Kendi kendilerini batırmak için özel bir çaba harcıyor gibiler. Ben oradayken üç kişinin daha iptal için başvurmuş olması da bir gösterge. Ama bundan bir çıkarım yapıp da düzelme girişiminde bulunurlar mı bilemiyorum, artık umurumda da değil. Şansımızı bir de Digitürk'de deneyeceğiz.
Not: Daha sonra internetten başvuru yaptık ve anında gelerek taktılar. Şimdi HD yayın izliyoruz ve BBC HD'nin dibine vurmuş durumdayım. Ama yine de belki buraya git gel yapmaktan erken doğum yapmış olabileceğimi düşününce içim acıyor.
- ilhamavcısı'nın notu: 0/10.
No comments:
Post a Comment