Tamam, Doris Day'i seviyorum ama bu kadar kadın hakları karşıtı filmler topluluğu başka bir kadın oyuncunun portföyünde yok sanırım. Verdiği mesajlar kötü değil ve birçoğu benim de inandığım şeyler. Ama bunları çok klasik görüşlerin ışığında zorunluymuşçasına vermek itici bir hale getiriyor.
Doris Day iş arayan iyi kalpli, masum bir kızdır. Cary Grant de çok zengin bir işadamı. Bir gün Doris Day kırmızı ışıkta beklerken Cary Grant arabasıyla ona su sıçratıyor ve durup özür dileyemiyor. Tam da o gün iş görüşmesi olan Doris Day içinden küfürler ederek gününe devam ediyor. Cary Grant'in onu camdan görüp özür dilemek için yanına çağırmasına kadar. Sonra birbirlerinden etkileniyorlar ve günü birlikte geçiriyorlar. Ama Cary Grant rahatına düşkün bir bekar olduğu için evlenmeye niyeti yok ve Doris Day'e birlikte dünyayı gezmeyi ve takılmayı teklif ediyor. Kızımız aslında evliliğe ve bekarete inanıyor ama adamdan o kadar etkileniyor ki hayır da diyemiyor. Bermuda'ya gidiyorlar ama Cary Grant'in beklediği faaliyetler Doris Day'in utangaçlığı yüzünden bir türlü gerçekleşmiyor.
Filmi itici hale getiren nokta burada özellikle başlıyor. İstediğini alamayan Cary Grant kızımızdan uzaklaşıyor ve başka kadınlarla takılmaya devam ediyor. Doris Day onu başka bir adamla kıskandırınca da onu ne kadar sevdiğini anlıyor ve evleniyorlar, çocukları oluyor. Kızımız iş aramayı falan da unutuyor ve zengin karısı olmanın tadını çıkarmaya başlıyor. Tamam, belki dünyanın düzeni böyle diyeceksiniz ama, tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan misali bir durum var burada. Erkeklere sadece ve sadece işe odaklanmaları ve ulvi görevlerinin eve para getirmek olduğu vurgulanıyor ve öğretiliyor hep. Kadınlaraysa güzel ve bakımlı olmaları ve ne pahasına olursa olsun erkekleri ellerinde tutmaları, evliliğe zorlamaları. Oysa bu işin bir orta yolu da olmalı. Kadınlar da güzel işlerde çalışırken sevdikleri adamla evlenebilir ve çocuk sahibi olabilirler. Erkeklerse teke gibi kadın peşinde koşmaktansa ruh eşlerini bekleyebilir ve aile hayatlarına katkıda bulunabilirler. Rolleri çok keskinleştirmenin ve herkesten beklenenleri şablonlaştırmanın gereği yok değil mi? Ama belki de bu dediklerimi yapabilmek için de oldukça eğitimli ve ileri bir toplum olmak gerekiyor. Bu ütopik toplum da bizlere pek yakın olmadığı için
belki genel geçer kurallar yüzyıllar boyunca kendini tekrar edip duruyor.
- ilhamavcısı'nın notu: 5/10.
No comments:
Post a Comment