Tuesday, December 11, 2012

YABAN ÖRDEĞİ (Henrik Ibsen)

Benim için tam bir hayal kırıklığı oldu Yaban Ördeği. Keşke okumaya başlamasaydım diyorum hatta, sırf başladım diye bitirmek zorunda kalmazdım. Ama bizim 80lerdeki zengin karşıtı filmlerimizin kaynağını bulmuş oldum en azından, o da bir kazançtır :)

Kullandığı simgeler göze sosis kalınlığındaki parmaklar gibi batıyor Ibsen'in. Zengin ve pragmatist Gregers tarafından vurulup onun köpeği tarafından kurtarılan yaban ördeği ile onu tavan arasında besleyen ve zamanında Geregers'in kötülüğüne uğrayıp köşesine çekilen Werle arasındaki benzerliği ilkokul çocukları rahat anlayabilir.

Diyaloglar, karakterlerin sergilenişi bana pek mekanik, gerçekçilikten uzak ve soğuk geldi. Yapmaya çalıştığı şeyi anlıyorum ama oyunun tümündeki ruhsuzluk bu mesajları da gözümde geçersiz kılıyor.

Hele ki son sahnede kızlarının kendini vurduğunu öğrenen Werle çiftinin verdiği tepkiler pek mide bulandırıcı idi. "Vurulmuş mu vah vah, neyse üzülmeyelim Hakkın rahmetine kavuştu" şeklinde bir yaklaşım 100 sene öncesinin Avrupa'sında dahi kabul görür mü bilmem.

Sonuç olarak, beğenmedim, hem de hiç beğenmedim. Bir yerden özetini bulup okusanız da olur, kıymetli vaktinizi boşa harcamayın Yaban Ördeği'yle.

- ilhamavcısı'nın notu: 4/10.

No comments:

Post a Comment